YEREL BASIN VE HUKUK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİDİR
1- Demokratik toplumlarda ifade ve basın özgürlüğü vazgeçilmez temel haklardandır. Bu İlke, Türkiye'nin taraf olduğu Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin esaslarındandır. İfade özgürlüğünü evrensel ölçütlerde savunurken şiddet, nefret suçu ve hakaret kapsamına girmemek kaydıyla marjinal ve aykırı fikirlerin yine uluslar arası normlara uygun biçimde dile getirilebilmesi demokrasinin gereğidir.
2- AB normlarında da belirtilmiş olan basın özgürlüğünü kısıtlayan siyasi baskı, ticari ilişkiler, otosansür gibi her türlü pratik demokrasiye aykırıdır, tasvip edilemez. ( AİHS/10 ve İHEB/ 19)
3- Medya sahiplerinin ticari faaliyetleri ve devlet ile olan ilişkileri basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir niteliğe sahip olmamalıdır.
4- Siyasi aktörlerin medya üzerine baskı yapmaları, medya sahiplerinin ticari çıkarlarını ön planda tutarak bu baskıyla uyumlu bir tavır içine girmeleri ya da medyatik güçlerini bir şantaj aracına dönüştürmeleri; bunların hepsi basın özgürlüğüne müdahale anlamına gelir. Gazetecilerin, bu baskıların tümü karşısında mesleğin onurunu ve ilkelerini savunan bir duruş sergilemeleri gerekir.
5- Basın özgürlüğünün gerçekleşmesi, başta siyaset ve medya olmak üzere sorumlu tarafların demokratik duruşuna bağlıdır.
6-Basın özgürlüğü, demokrasiyi ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlere alan açamayacağı gibi, gazetecilere de hukuk karşısında dokunulmazlık sağlamaz. Ancak bu sınırlama, ifade özgürlüğü ve meslek ilkeleri çerçevesinde faaliyet gösteren gazetecilerin mağdur olmalarını önleyecek bir titizlikte hayata geçirilmelidir.
7- Türkiye'de yaşanan ifade ve basın özgürlüğü kısıtlamalarının ve oluşan sorunların ortadan kaldırılması, özgürlükçü reformların hızlandırılmasına ve hukuk mevzuatının AB normlarına göre düzenlenmesine bağlıdır. Bu çerçevede öncelikle Basın Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu evrensel hukuk ilkelerine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun hale getirilmelidir.
8- Yerel basın sorunları ve çözüm önerileri ile yapılacak çalışmaların toplanarak cemiyet ve baro aracılığıyla gündemde tutulması gereklidir.
9- Kamu İhale Kanunu ve doğrudan temin ile ilgili devlet kurumlarındaki konunun birim amirlerine ve idare amirlerine tebligat yapılarak gerekirse seminer düzenlenip detaylı bilgi verilmelidir.
10- Tekzip ve cevap taleplerini içren konular valilik ve tüm kamu organlarına tebliğ edilmeli.
11- Yayınlanan ilanların ödeme tutarlarını Basın İlan Kanunundaki gibi ödeme şekillerini geciktirilmeyerek ödenmesi ve tüm kamu kurumlarının bu yasalara uyması sağlanmalıdır.
12- Yerel Basının desteklenmesi için siyasi otorite, valilik ve belediye kapsamında tüm desteklerin sağlanması için gerekli katkının sağlanması gerektiği.
KAMUOYUNA SAYGILARIMIZLA SUNARIZ.